Ekonomi Dünyası: İşte, yuan kullanımında öncülük yapan 8 ülke
İstanbul’daydım. Liseden arkadaşlarla Beşiktaş Çarşı’da bir mekanda… Meğerse o gün Beşiktaş’ın Avrupa kupası maçı varmış. Ortalık inliyor, meşaleler, bağırış çağırış…
Konuştuğumuzu zor duyuyoruz. Söz döndü dolandı ekonomiye geldi. Arkadaşlardan biri, “Aslında lira pahalı kaldı. Üç aydır oynamıyor. Türk Lirası kıymetli bu aralar” dedi. Ben de, “ya yapma, yerel seçim var diye tuttular. Seçimden sonra Mayıs’tan itibaren nasıl zıpladı kur, esas ona bak. Mart’ta yerel seçim olsun, yine kuru bırakacaklar” falan diyecek oldum.
Önemli bir şirketin müdürlerinden biri olan arkadaşım da, “İhracatçı yakınıyor, son üç aylık enflasyona bak, bir de kurdaki artışa bak” dedi. “Ama” dedim, “Niye 3 aya bakıyoruz, Mayıs’tan sonrasına bakalım, yıllık bakalım?”
DOLAR, LİRA KARŞISINDA DÖRT AYDA YÜZDE 37 DEĞER KAZANDI
Sonra, dolar/lira grafiğine baktık telefonlardan, tabii TL üç aydır dümdüz, ama seçimden hemen sonra salmışlar kuru… Seçimde ikinci turun yapıldığı 28 Mayıs’ta dolar kuru 20.14 lira iken Cuma itibarıyla 27.7 lira. Dolar yaklaşık 4.5 ayda yüzde 37 değer kazandı. Aynı dönemde TL’nin dolar karşısında değer kaybı ise yüzde 27 oldu. Son 5 aylık enflasyon ise yüzde 30.
Ancak, Merkez Bankası’nın döviz satışları (Ali Babacan’a göre, Merkez Bankası seçimden sonraki 4 ayda açıklama yapmadan arka kapıdan 40 milyar dolar döviz satışı yaptı), kur korumalı mevduat ve bir miktar da faiz artışlarının etkisiyle kur baskılanınca Temmuz başından beri dolar lira karşısında yüzde 6.5 değer kazanmış oldu. Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını kapsayan 3 aylık dönemdeki enflasyon ise yüzde 25.
JP MORGAN’A GÖRE DOLAR UCUZ, DEVALÜASYONA GEREK YOK
Sonra laf döndü, ABD Doları’nın geleceğine, dünya ekonomisine falan geldi. “Tamam” dedim güzel konular… Ama mevzu ağır, çok uzamadı. Zaten Beşiktaşlılar da bağırıp çağırıyor. Futbol konuşmaya başladık.
Çanakkale’ye gelince arkadaşlardan biri grubumuza, JP Morgan son raporunun linkini yollamış. JP Morgan, liranın ucuz olduğunu, ilave devalüasyona gerek olmadığını savunuyor.
ABD DOLARI VE TAHVİL FAİZİNDE KORKUTAN YÜKSELİŞ
ABD Doları cephesinde de ilginç gelişmeler oluyor. ABD’de tahvil faizleri yükseliş trendinde ve bu durum piyasalarda korku yaratıyor. Gösterge 10 yıllık Hazine tahvilinin getirisi 16 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 4.88’e yükseldi. Sadece ABD değil, Almanya ve Fransa’da tahvil faizleri 12 yılın, İngiltere’de ise yaklaşık 15 yılın en yükseğine çıktı.
Tahvil faizlerine paralel bir seyir izleyen ABD Doları da değerlendi. Hafta içinde altı güçlü para birimine karşı oluşturulan dolar endeksi, 107 seviyesinin üzerine çıkarak 10 ayın zirvesini gördü. Cuma kapanışta 105.78 oldu. Dolar endeksi 20 Eylül’de 104.78’di. Dolar ve faizle ters korelasyonda olan altının onsu ise 1815 dolara kadar geriledi, haftayı 1.847 dolardan kapattı. Altının onsu 22 Eylül’de 1.945 dolardaydı.
Cuma günü ABD’de tarım dışı istihdam verileri açıklandı ve Eylül ayında istihdam 336 bin arttı. Bu beklentilerin neredeyse iki katı… Ağustos ayında da daha önce bildirilen 187 bin yerine 227 bin istihdam yaratıldığı belirtildi.
Olumlu istihdam verisi, enflasyonu düşürmek için faiz oranlarının yüksek tutulması gerektiği yönündeki görüşleri güçlendirirken, enflasyonda düşüşle birlikte güçlü bir ekonomi beklentilerini de artırdı.
İstihdam verisiyle birlikte zaten yükselişte olan ABD Hazine tahvil getirileri artarken, Wall Street de toparlandı.
DOLARIN YÜKSELİŞİ TÜRKİYE GİBİ GELİŞMEKTE OLANLARI ZORLUYOR
Dolar tam 12 haftadır ara vermeden yükseliyor ve bu Ekim 2014’ten bu yana en uzun dönem… Ortadoğu’da Hamas’ın saldırılarıyla başlayan İsrail-Filistin savaşı, güvenli liman olarak görülen ABD tahvillerine olan talebi artırabilir. Bu durum doların daha da değerlenmesi demek…
Amerikan para biriminin değer kazanması; dolar cinsinden borç alan, üretimde yüksek oranda ithal girdi kullanan, başta tahıl ve petrol olmak üzere ithalatta dolar cinsinden ödeme yapan ülkeler için sorun yaratıyor. Dolar cinsinden fiyatlandırılan ürün ve emtiaların daha pahalı ithal edilmesi enflasyonun yükselmesine neden oluyor.
Geçen hafta dünyada artan dolarsızlaşma eğiliminden ve petrol piyasalarında etkisini kaybetmesinden, petrodolar sisteminin sallandığından söz etmiştik.
Bu hafta için de dolar yerine Çin yuanı ile en çok iş ve ticaret yapan ülkeleri inceleriz demiştik.
Tabi ki doların hakimiyetinin kırılması çok kolay olmayacak. Ama şu var; halen küresel ticaretin yüzde 58’i dolar ile yapılıyor, 15 yıl önce bu oran yüzde 75’ti. Ancak bu eğilim son yıllarda çok daha hızlı ilerliyor ve üç büyük petrol üreticisinin (Rusya, Suudi Arabistan ve İran) BRICS’te buluşması sürece hız katacak gibi görünüyor.
YELLEN VE MACRON’DAN ÖNEMLİ UYARILAR…
Dolarsızlaşma konusunda ABD Hazine Bakanı Janet Yellen’in sözleri bir hayli ilginç… Yellen, geçen aylarda “Mali yaptırımlar uyguladığımızda, bunun zamanla doların hegemonyasını zayıflatma riski var” sözleriyle yaptırımların Çin’in, Rusya’nın ve İran’ın bir alternatif bulma isteğini kamçıladığını ifade etmiş oldu.
ABD’nin tartışmalı müttefiklerinden Fransa’nın Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise, Avrupa’nın dolara olan bağımlılığını kesmesi gerektiğini öne sürerek, “ABD ile Çin arasındaki gerilimin artması durumunda Avrupa’nın stratejik özerkliğini finanse edecek ne zamanı ne de kaynağı olacak ve biz köle olacağız” dedi.
Ticarette ABD Doları yerine Çin yuanı da kullanan sekiz ülke şöyle:
YAPTIRIMLAR RUSYA’YI ÇİN YUANINA YÖNELTTİ
1- Rusya: Çin yuanı’nı kullanma konusunda en ön safta yer alıyor. Ukrayna savaşıyla gelen Batılı yaptırımlardan ekonomisi derin hasar gören Rusya’nın dolara erişimi de kısıtladığından dolayı Moskova, yuanı daha geniş bir şekilde kullanmaya zorlanmış oldu.
640 milyar dolarlık döviz rezervlerinin neredeyse yarısı donduruldu ve uluslararası finansın haberleşme-ödeme sistemi Swift’ten çıkarıldı. Bütün bunlar Rusya’yı uluslararası işlemlerde kullanmak için alternatif para birimleri aramaya zorladı. Rusya, bu süreçte petrol satışından dolayı en büyük ticaret ortağı olan Çin ile yuan üzerinden yoğun bir ticaret yapıyor.
Geçen yıl Ekim ayında yuan ilk kez doları aşarak Moskova döviz borsasında en çok işlem gören döviz oldu ve Moskova döviz borsası artan hacimle dünyanın beşinci büyüğü haline geldi. Merkez Bankası ise, Rusya döviz piyasalarında ruble-yuan ticaretinin toplam hacmin yüzde 39’unu oluşturduğunu ve ruble-doların yüzde 34’lük payını geride bıraktığını açıkladı.
ÇİN’E PETROL İHRACATI TÜM ZAMANLARIN REKORUNU KIRDI
Rusya’nın Çin’e petrol ihracatı Temmuz ayında tüm zamanların rekorunu kırdı. Çin’in en büyük petrol tedarikçisi, Suudi Arabistan’ı geride bırakan Rusya olurken, yılın ilk yarısında 52.6 milyon ton (değeri 28 milyar dolar) petrol satın aldı. Bu geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27 artış demek. Moskova yılın tamamında Pekin’e enerji tedarikinin yüzde 40 artmasını hedefliyor.
Rus gaz devi Gazprom, Rusya’nın Çin’e tedarikine ilişkin ödemelerin ruble ve yuan cinsinden yapılması için Çin Ulusal Petrol Şirketi (CNPC) ile anlaşma imzaladı. Aralarında en büyük altın üreticisi Polyus’un da bulunduğu diğer Rus şirketleri de tahvil piyasasında yuan cinsinden borçlanmaya başladı.
Çin, geçen yıl Rusya’dan yüzde 52 artışla 88 milyar dolar değerinde emtia ithal etti ve ödemenin büyük bölümünü yuan üzerinden yaptı.
ÇİN İLE TİCARETİNİN YÜZDE 75’İNİ YUAN KULLANARAK YAPIYOR
Rusya, Çin ile ticaretinin yüzde 75’ini Çin yuanı kullanarak yapıyor. Ayrıca diğer ülkelerle olan ticaret işlemlerinin yüzde 25’ini karşılamak için de yuan kullanılıyor.
Çinli firmalar Rusya’nın zor durumdaki ekonomisini desteklemek konusunda giderek daha kritik bir rol oynuyor. 2022 yılında Rusya-Çin ticareti yüzde 30 artarak 191 milyar dolarla rekor kırdı. 2023’te bu rakamın gölgede kalması bekleniyor, yılın ilk yedi ayında ticaret hacmi 134 milyar dolara ulaştı.
İki ülke lideri ortaklıkta sınır olmadığı ve ticaret hacminin bu yıl 200 milyar doları aşması konusunda anlaşmıştı. Çin, şu anda Rusya’nın ithalatının yaklaşık yarısını gerçekleştiriyor, bu savaş öncesinde dörtte bir oranındaydı.
BRICS’E ÜYE OLMASIYLA BİRLİKTE YENİ BİR DÖNEM BAŞLADI
2- Suudi Arabistan: Suudi Arabistan’ın BRICS’e üye olmasıyla birlikte yeni bir dönem başladı. Riyad’ın petrol satışlarında dolar yerine yuanı kabul etmeye başlaması petrodollar sisteminin sonunu hazırlayacak.
Çin lideri Xi Jinping’in geçen Aralık ayında Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette enerji işbirliği için yeni bir paradigma olması gerektiğini söylemesi ve petrol ve doğalgaz ticaretinde para birimi olarak yuanın rolünün artırılması çağrısında bulunması bu konudaki ilk adımdı.
Xi, petrol ve gaz ticaretinde yuan işlemleri için Şanghay Petrol ve Doğal Gaz Borsası platformunun kullanılacağını söylemişti.
DOLAR KIT KAYNAK OLDUĞUNDAN YUAN İLE TİCARETE YÖNELİYOR
3- Arjantin: BRICS’e yeni üye olan Arjantin, Nisan sonunda Çin’den yapılan ithalatın bedelini dolar yerine yuan cinsinden ödemek konusunda anlaşma imzaladı. Ardından Ekonomi Bakanı Sergio Massa, “Çin ile takas işlemlerini etkinleştirdiklerini” belirtti.
Nisan ayında Çin’den yapılan 1.04 milyar dolar değerindeki ithalatta ödemenin yuan cinsinden yapıldığını ve Mayıs ayından itibaren ayda 790 milyon dolar değerinde mal almayı hedeflediklerini vurguladı.
Uzmanlara göre, Güney Amerika’nın üçüncü büyük ekonomisinin yuana yönelme kararı, Çin para biriminin uluslararasılaşması için kesinlikle güçlü bir itici güç oluşturacak.
Tabii şu da var; ekonomik krizdeki Arjantin’de doların arzı yetersizken yuanın daha ulaşılabilir olması bu süreci tetikliyor.
LULA, DOLARSIZLAŞMANIN EN ATEŞLİ SAVUNUCULARINDAN BİRİ…
4- Brezilya: Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, dolarsızlaşmanın, ticarette dolar yerine alternatif para birimlerinin kullanılmasının en sesli savunucularından biri oldu ve her zaman BRICS ülkelerine (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) dolardan uzaklaşma çağrısı yaptı.
Brezilya, Şubat ayında merkez bankaları arasında varılan bir anlaşmayla, bir yuan takas bankasının belirlenmesi ve Çin’in Swift’e eşdeğer olan ödeme sisteminin kullanımı konusunda uzlaştı. Brezilya’nın döviz rezervlerinde yuanın payı 2022 sonu itibarıyla yüzde 5.37’ye ulaşarak Euro’yu geride bıraktı ve ikinci en büyük para birimi oldu.
Brezilya’nın Çin’e petrol ihracatı yılın ilk yarısında yüzde 49 arttı. Brezilya, Çin’in en büyük onuncu ticaret ortağı ve ikili ticaret geçen yıl yüzde 5 artışla 171.5 milyar dolara yükseldi. Çin, Brezilya’nın en büyük ticaret ortağı, Arjantin’in ise ikinci…
RUSYA’YA NÜKLEER SANTRAL ÖDEMESİNİ YUAN İLE YAPACAK
5- Bangladeş: Rusya ile ortak yapacağı nükleer santralin ödemesi için yuan kullanma konusunda Pekin ile anlaştıklarını açıkladı. Rusya’nın Swift uluslararası para transfer sistemine erişiminin yasaklanmasının ardından Dakka, Moskova’ya dolar cinsinden ödeme yapamıyordu.
Bu nedenle nükleer santralın ödemesi Çin’in 2015 yılında geliştirdiği Sınır Ötesi Bankalararası Ödeme Sistemi aracılığıyla yuan cinsinden gerçekleşecek.
IRAK ÖZEL SEKTÖRÜN PETROL DIŞI İHRACATINI YUAN İLE ÖDEYECEK
6- Hindistan: Hindistan, halen deniz yoluyla taşınan Rus petrolünün en büyük alıcısı durumunda. Hindistan, yaptırımlar nedeniyle dolar bazında işlem yapamayan Rusya’ya alternatif olarak Hintli rafinerilerin bu ülkeden yaptığı petrol ithalatının bedelini Çin yuanı üzerinden ödemeye başladı.
7- Irak: Irak Merkez Bankası Şubat ayında özel sektörün ithalatının yuan cinsinden ödenmesine izin vereceğini açıkladı. Ancak Irak’ın bu hamlesi şimdilik petrol ticaretini içermeyecek.
8- Tayland: Tayland ve Çin merkez bankaları iki ülke arasındaki ticarette yuan-baht takasını kullanmaya teşvik etmek için işbirliği konusunda görüşmeler yapıtlar. İki ülke yerel para birimlerine dayalı ticareti ve yatırımı artırmayı hedefliyor.
BU HAFTA NELER OLACAK?
Bu hafta bütün gözler, İsrail-Filistin savaşının piyasalar üzerindeki etkilerinde olacak. Ortadoğu’da yükselen tansiyon nedeniyle ABD doları’nın değerinde, altın ve petrol fiyatlarında önemli yükselişler olabilir.
Bu hafta açıklanacak veriler bakımından daha sakin bir hafta söz konusu… ABD’de Perşembe günü açıklanacak TÜFE verisi çok önemli. ÜFE verisi ve Fed Başkanı Powell’ın konuşması ve Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantı tutanakları da yakından izlenecek. Üçünü çeyrek bilanço dönemi bu hafta; Citigroup, JPMorgan Chase, BlackRock, United Health Group, PepsiCo ve Delta Airlines ila başlıyor
Avrupa’da Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christina Lagarde’nin konuşması izlenecek İngiltere’den kritik büyüme verisi gelecek. Çin, Meksika, Hindistan, Brezilya ve Rusya’nın enflasyon verilerine odaklanılacak.