Hamas’ın 7 Ekim saldırılarından sonra Filistin’in Gazze Şeridi’ni önce ablukaya alıp bombalayan, ardından da işgal eden İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri’nin aracılığında Ürdün’le yaptığı enerji ve su anlaşmasından oldu. İsrail’in 2020’de BAE ile normalleşme anlaşmasının bir meyvesi olarak, İsrail-BAE-Ürdün Kasım 2021’de bir enerji-su anlaşması imzaladı. Anlaşma gereğince Ürdün, İsrail’e güneş enerjisi tahsis ederken; İsrail de karşılığında tuzdan arındırılmış temiz su verecekti.
Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, haftasonu El Cezire’ye yaptığı açıklamada anlaşmadan çekildiklerini duyurdu: “İsrail, tüm bölgeyi cehenneme doğru itiyor ve sonuçlarına katlanmak zorunda kalacak. Filistin halkını desteklemeye yardımcı olacağına inandığımız her şeyi yapıyoruz.” 11.1 milyonluk nüfusunun yarısının Filistinli olduğu tahmin edilen Ürdün, İsrail’in Gazze harekâtını defalarca kınadı.
1 Kasım’da Amman’ın İsrail’deki büyükelçisini geri çağıran Safadi, bu adımın “Ürdün’ün, masum insanları öldüren ve benzeri görülmemiş bir insani felakete yol açan İsrail’in Gazze’ye yönelik şiddetli savaşını reddeden ve kınayan tutumunun bir ifadesi” olduğunu söyledi. Öte yandan Gazze’deki hükümetin Basın Ofisi, Telegram hesabından saldırıların 43’üncü gününde Gazze Şeridi’ndeki toplam ölü ve yaralı sayısı ile yıkıma ilişkin son durumu paylaştı.
Bu sayılardan bazısı aynı kalırken bazısı değişti. Buna göre, 7 Ekim’den bu yana devam eden saldırılarda 12 bin 300 kişi yaşamını yitirdi; ölenlerden 5 binini çocuklar, 3 bin 300’ünü kadınlar oluşturdu, ölen kadın ve çocuk sayısında güncelleme yapılmadı. Saldırılarda 200 doktor, hemşire ve ilk yardım görevlisi, 22 sivil savunma çalışanının öldürüldüğü bilgisi de değişmedi ancak gazeteci sayısı 56 olarak güncellendi ve bunlar arasında “büyük gazeteci ve yazar” Mustafa es-Savvaf da yer aldı.